Marmara Denizi kirliliği birkaç yıllık bir sorun değildir. Müsilaj, yıllardır süren bu sorunu görünür kılmıştır. Ülkemizin ekonomik, sosyal ve kültürel bir değeri olan Marmara Denizi için herkesin birlik içinde çalışması gerekmektedir. Doç. Dr. Mustafa YÜCEL’e göre, yapılan bilimsel modellemelerde atıkların %50 azaltılması durumunda Marmara Denizi’nde 5-6 yıl içinde iyileşme ve oksijen seviyelerinde artış gözlemlenebilecektir.2
Müsilajsız Marmara hareketi, çözümün bir parçası olmak isteyen herkese “yap”, “yapma”, “onar” ve “azalt” temalı faaliyet önerilerinde bulunmaktadır.
Meselenin özünde durağan bir deniz yapısal bir sorundur ve değiştirilemez. Ancak iklim değişikliği ve kirlilik yükü için her birimiz değişimi yaratabilir, denizimize getirebiliriz.
Yoğun nüfus dolayısıyla kirlilik yükü çok fazladır. Evsel atıklar için;
Denizlerimiz ekonomik, sosyal ve kültürel kaynaklarımızdır. Burada yaşanan sorunlar sadece deniz canlılarını değil hepimizin hayatını etkilemektedir.
Bölgede 445 sanayi tesisi, organize ve serbest sanayi bölgeleri yer almaktadır. Endüstriyel atıklar için;
Tarım kaynaklı kirlilik yükü Marmara Bölgesi ile doğrudan ilişkilidir. Toprakta yanlış gübreleme ve sulamaya bağlı olarak artan nitrat, azot ve fosfor gibi maddeler denizi etkilemektedir. Tarım kaynaklı kirlilik için;
Mevcut halde kontrolsüz avlanma ile ekosistem dengesi bozulmuştur. Balıkların azalması, istilacı türlerin artışı ve yoğun kirlilik en çok küçük balıkçıları etkilemektedir. Balıkçılık için;
Marmara Denizi’nden her yıl 40.000 gemi geçmektedir. Gemilerin denize bıraktıkları atıklar bir kirlilik yükü oluşturmakta ve balast suları (gemilerin uygun manevra yapabilmeleri ve denge sağlamaları için denizden aldıkları su) ise biyoçeşitliliği bozmaktadır. Gemicilik faaliyetleri için;
Sivil Toplum alanı kamu ve vatandaşların arasında yer almaktadır. Vatandaşların gönüllülüğü ile kamu otoritelerinin yapmış oldukları çalışmalar desteklenebilir. İlgili sivil toplum kuruluşları için;